İncegazeteye abone olun, sektörel gelişmeleri kaçırmayın.
Gazete Abonelik Formu
Yeşilin ve mavinin binbir tonunun bir arada görülebileceği eşsiz doğası, binlerce yıllık tarihi ve köklü kültürü ile Karadeniz’in hırçın sularını savurduğu neredeyse hiç düz yeri bulunmayan engebeli Artvin; yaylaları, vadileri, dağları, şelaleleri ve eşsiz güzellikte ormanlarıyla özellikle sonbahar rotalarının uğrak noktası oluyor. Sonbaharla birlikte sararan yaprakların oluşturduğu sanatsal görüntüleri ve tarihe dayanan köklü kültürü ile Artvin, ziyaretçilerine unutulmaz bir tatil vadediyor.
Yüz ölçümünün %55’inin ormanlarla kaplı olmasının yanı sıra akarsuları ve gölleri ile de oldukça zengin bir coğrafyaya sahip olan Artvin’de, doğa bütün güzelliklerini gözler önüne seriyor.
Borçka Karagöl
Dünyanın en güzel gölleri arasında yer alan ve Artvin’in saklı kalmış cennetlerinden yalnızca bir tanesi olan Borçka Karagöl; Artvin'in Klaskur (Aralık) Köyü yakınlarında yer alan bir heyelan gölü. Klaskur Deresi'nin önünü kapatması ile oluşan ve tabiat parkı ilan edilen Borçka Karagöl; yol boyunca akan şelaleleri, inci gibi dizili ağaçları ile misafirlerine yemyeşil bir rüya yaşatıyor.
Macahel
Ülkemizin nadir el değmemiş ormanlık alanlarından biri olan ve Borçka ilçesine bağlı Macahel özellikle doğa tutkunlarının vazgeçilmez adresi. Türkiye ve Gürcistan arasında doğal bir sınır olan Karçal Dağları’nın eteklerinde yükselen Macahel, Gürcü dilinde maca (el), hel (bilek) anlamına gelmekte. Ulaşımın zor olması nedeniyle uzun süre keşfedilememiş ve sonrasında ise bakirliğini korumak adına giriş ve çıkışları sadece yaban hayatı incelemek için gelen bilim insanlarıyla sınırlandırılmış. UNESCO tarafından Türkiye’de ilk ve tek 'Dünya Biyosfer Rezerv Alanı' ilan edilen Macahel; eşsiz doğası, tarihi ahşap evleri ve misafirperver insanlarıyla dikkat çekiyor. Gorgit Yaylası ve Maral Şelalesi’ne de ev sahipliği yapan bölge trekking severler için de eşsiz bir deneyim yaşatıyor.
Şavşat
Çok sayıda medeniyete ev sahipliği yapmış olan Şavşat, zengin tarihi yapılarının yanı sıra el değmemiş doğal alanlarıyla da Artvin gezilerinin olmazsa olmaz duraklarının başında geliyor. Eşsiz güzellikleriyle göz dolduran Şavşat’ta görülmesi gereken yerler saymakla bitmiyor. Karagöl Sahara Milli Parkı, Hatila Vadisi, Arsiyan Yaylası, Tibet Kilisesi, Satlet Kalesi, Balıklı Göl, Tamara Odaları, Suatan Şelalesi bu rotanın yalnızca bir bölümünü oluşturuyor.
Şavşat’ta mutlaka görülmesi gereken yerlerden biri de yamaç eğimi 90 dereceyi bulan Cehennem Deresi Kanyonu. Amerika'nın Arizona eyaletine bağlı olan Grand Canyon'dan sonra dünyanın en yüksek ikinci kanyonu olma özelliğine sahip olan Cehennem Deresi Kanyonu, doğa ve macera tutkunlarının da uğrak yeri oluyor.
Arhavi
Karadeniz Bölgesi'nin en güzel doğasına sahip Artvin'in merkez ilçesi Arhavi, denize kıyısı olan ilçelerinden biri. 90 metre yükseklikten düşerek Türkiye’nin en yüksekten akan şelaleleri arasında yer alan Mençuna Şelalesi, Arhavi’nin dikkat çeken noktalarının başında geliyor. Mençuna Şelalesi, simsiyah kayaların üzerinden akan suyun oluşturduğu bembeyaz köpüklü manzarası ile ziyaretçilerini büyülüyor. Arhavi’nin simgesi olan ve Lazca' da “kale” anlamına gelen Ciha Dağı ve Kalesi’ni de gezi listenizde bulundurmanız gerekiyor.
Yusufeli
Rafting ve trekking sporları severlerin uğrak noktası olarak kabul edilen Yusufeli, bir yanında Kaçkar Dağları Milli Parkı bir yanında coşkunca akan Çoruh Nehri'yle çevrili doğasıyla doğa ve akarsu sporları için de vazgeçilmez adres. Ülkemiz sınırındaki Bayburt içerisinde doğup ülkemiz sınırı dışında olan Gürcistan’ın Batum
şehrinden Karadeniz sularına dökülen Çoruh Nehri, dünyanın debisi en yüksek nehirlerinden biri. Çoruh'un raftinge elverişli olan Çamlıkaya köyünden başlayıp, Artvin'e kadar uzanan 127 km'lik bölümü de Yusufeli sınırları içerisinde yer alıyor.
Doğa tutkunlarının da sıklıkla ziyaret ettiği ve kamp yaptığı Yusufeli; Ciro Şelalesi, İntkor Yaylası, Dilberdüzü ve İşhan ile unutulmaz bir doğa tatili için tüm güzellikleri barındırıyor.
Hopa
Karadeniz sahilinin doğusunda bulunan ve Gürcistan’a geçiş güzergâhı olan Sarp Sınır Kapısı’na sahip Hopa, liman kenti olması ve doğal güzelliklerinin yanı sıra tarihi dokusuyla da ziyaretçilerini büyülüyor. Karadeniz’in dünyaya açılan kapısı olarak tanımlanan Hopa Limanı, ilçede gezilecek yerler arasında ilk sırada yer alırken Kopmuş ve Kemalpaşa plajları da önemli uğrak noktaları olarak sayılıyor.
Avrupa’da korunması gereken 100 önemli yer içerisinde bulunan Kamilet Vadisi de Hopa sınırları içerisinde yer alıyor. Türkiye’nin en zengin bitki örtüsüne sahip havzalarından biri olan vadide, yaban hayat olanca güzelliğiyle devam ediyor.